Cide Tarihi: Kytorus, Giderus, Karaağaç İskelesi, Uzunkum (Kastamonu)
Tarih boyunca Kytorus, Giderus, Karaağaç İskelesi ve Uzunkum adlarıyla anılan Cide İnebolu’dan 37.5, Kerempe Burnu’ndan 14 mil uzaklıkta poyraz ve doğu rüzgarlarına kapalı bir liman kentinin adıdır.
Homeros’un İlyadası‘nda Enetlerin vatanında bir kent adı olarak bahsi geçen[1] yerleşimin efsanevi kurucusu Ephorus’a göre Phrixus’un oğlu Kytorus’tur. Virgil ve Apollonius kenti “ormanlık Kytorus” adıyla anmış ve şimşir ağaçlarının Amastris ile Kytorus arasında uzandığını vurgularken, Yaşlı Pliny “Kytorus Dağı” ifadesini kullanmıştır.[2] Pliny’nin kastettiği dağlar modern Cide’nin 2.5 mil kadar güneyinde yer alan Kefolo Dağları değildir. Antik Kytorus, modern Cide kentinin 5 mil kadar kuzeybatısında yer aldığına göre Pliny’nin bahsettiği Kytorus Dağı Salderesi’nin hemen ardında yer alan “Kapı Dağ” olmalıdır.
Gideros Burnu’nun doğu ve batısında iki ayrı kale kalıntısı olup, Cide civarında çok sayıda kale (Güble ve Gilivri arasında bulunan Çoban kalesi, Timle burnuna adını veren kale, Köseli köyündeki Gazallı Kalesi, Okçu Köyündeki kale, Cide’de Akça Kalesi, Sönget Köyünde Karasu Kalesi, Musa Köyü Kalesi ve Sofular Köyünde Hıdır Kalesi) bölgenin savunulması Roma döneminde inşa edilmiş olmalıdır. Yerleşim Osmanlı döneminde zaman zaman “Karaağaç İskelesi” ve “Uzunkum” olarak da adlandırılmıştır.
2009 yılında başlayan Leiden Üniversitesi’nden Bleda Düring, Glasgow Ünievrsitesi’nden Claudia Glatz ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nden Tevfik Emre Şerifoğlu’nun yönetiminde yürütülen “Cide Arkeoloji Projesi[3]” kapsamında gerçekleştirilen kazılarda Okçular ve Abdülkadir vadilerinde Mezolitik Çağ’a tarihlenen koyu gri çakmaktaşından yapılmış kesici aletler bulunmuş, böylece bölgede insan yerleşiminin MÖ 6 binli yıllarda başladığı anlaşılmıştır. Bununla birlikte Kuzey Anadolu’nun geneliyle benzer şekilde Neolitik ve Erken Kalkolitik döneme (MÖ 8500-5500) ait buluntular elde edilememiş bu durum da yerleşik çiftçilerin yokluğuna ve avcı-toplayıcı yaşam tarzının sürdürülmesine yorulmuştur. Kaçak kazı yapan define avcılarının tahrip ettiği bazı mağaralarda Kalkolitik, Erken Tunç ve Orta Kalkolitik dönemlerine tarihlenen seramik parçaları tespit edilmiştir. Karadeniz sahili boyunca beşer km arayla dik kaya çıkıntıları üzerine çoğunluğu Geç Bizans Dönemi’ne ait çok sayıda kale yıkıntısı tespit edilmiş, bunlardan sahildeki tek doğal koyu kontrol eden Gideros Kale ile Cide’nin doğusundaki doğal bir yarımada da bulunan Çoban Kale ile Hıdır ve Okçular Kalesi de incelenmiştir.
Loç Vadisi’ne HES Tehditi
Türkiye’nin en büyük milli parklarından Küre Dağları Milli Parkı‘nın tampon bölgesi sınırları içerisinde Devrekani Çayı üzerinde yer alan Cide-Loç Vadisi’ne 2010 yılında 1700’u bulduğu sanılan hidroelektrik santrallerden (HES) birisi inşa edilmeye çalışılmaktadır. HES, Valla Kanyonu’ndan Loç’a akan nehrin suyunu 35 metre yüksekliğinde bir baraj duvarı ile kestikten sonra buradan alınan suyu kilometrelerce uzunlukta bir tünele hapsederek elektrik üretmeyi amaçlamakta ve deredeki suyun yalnızca yüzde 10’u doğal akışına bırakmaktadır. Bu durumun Loç Vadisi’ndeki mevcut yaşam üzerinde tehdit oluşturacağını ileri süren çevreci kurum ve köylüler “Loç Vadisi Koruma Platformu[4]” adıyla örgütlenmiş olup, HES İnşaatını sürdüren ORYA Enerji Limited Şirketinin inşaatı durdurması için yasal zeminde mücadele etmektedir[5].
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016
Kastamonu Makale Serim
İnebolu (Abonuteikhos, Abana, İonopolis) Tarihi
Paphlagonia’nın (Batı Karadeniz Bölgesi) Etnik Yapısı
Kastamonu Antik Çağ Tarihi: Timonium, Timonitis, Kastamon
Kastamonu Tarihi: Beylikler Dönemi, Çobanoğulları ve Candaroğulları
Kastamonu Tarihi: Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi
Kinolis, Kimolis, Ginolu Tarihi (Çatalzeytin, Kastamonu)
Taşköprü Tarihi: Pompeiopolis (Kastamonu)
Azdavay ve Fakaz Tarihi, Kastamonu
Cide Tarihi: Kytorus, Giderus, Karaağaç İskelesi, Uzunkum (Kastamonu)
Notlar
[1] Yunanca Κύτωρος. İlyada, II.853. Kenti, Strabon ve Ptolemy Kytorum, Skylax Kytoris adıyla anmıştır.
[2] Virgil Geog. II.437; Apollonius Argonautika II.944; Pliny VI.2
[3] Projenin resmi web sitesi: 6 Aralık 2010 <http://cidearchaeology.com>
[4] Platformun web sitesi: 6 Aralık 2010 <www.locvadisi.com>
[5] “Loç Vadisi’nde HES nöbeti”. 6 Aralık 2010 <http://www.ntvmsnbc.com/id/25117715/> “Şirket çalışanları çevrecilerin çadırlarına saldırdı”. Evrensel Gazetesi, 13 Ekim 2010
Bir makalenizde bu bölgede yaşayan Cenevizlilerin özellikle köylerde yaşayanların hemen bölgeyi terketmediğini 100-150 yıllık bir süreç içinde kaybolduğunu yazmışsınız. Cide köylerindeki halk Ceneviz kökenli olabilir mi? Göç hadisesi olsa bu nesilden nesile aktarılırdı diye düşünüyorum. Köylerde hiçkimse nerden bu bölgeye geldiğini bilmiyor. Köyümüzün adı Coray bu arada. Coray ne demek hangi dil vs.gibi sorular beynimi meşgul ediyor. Çalışmalarınızı ilgiyle takip ediyorum. Çok teşekkürler
Köyümüzdeki bazı lakaplar şöyledir; Istıfan, Marko, Mekereku, TomAk, Cozlak, Dutlak (Dutluk olabilir)
Tarihi ahşap evler iki katlıdır ve alt katına tam ya da gullük (kulluk-köle konulan yer ) denir.
Adı Kezban olanlara Cozlak derler. Köylerin eski orijinal isimleri Coray, Kayva, Timena, Güple, Bedi, Songet, Çıtakla, Mamakla, Merçine, Irdatı, Aydos, Esküne,